28 Mart 2011 Pazartesi

baharın korkunç güzelliği


:)
ve
korku...

efendim, sabah iş yolu güzergâhımda kulağımda müzikle ilerlerken... kokular ve isimler... üzerlerinden geçen ağır kış, onları bana unutturmuştu. hatırladım, kokuları ve isimleri...

kaldırımlarda, parklarda açan beyaz erik çiçeklerini gördüm. her bahar olduğu gibi, papatyalardan sonra ilk açan erik çiçekleri. öğlen yemeğini, tatlı kokular ve güneşli bir hava eşliğinde yedim.

bugün gördüm, bahar gelmişti ve toprağın üzerine tüm cazibesiyle yayılmıştı. koynuna çekiyordu, içine, rahat bırakmıyordu bir türlü. uydum ona, uydum ve tanrıya gülümsedim: "ne kadar güzelsin tanrım, ne kadar..." bahar bu kadar güzelse...

eve geldiğimde büyük kase salata yaptım kendime, kekik serpiştirdim üzerine.

öğlen yemeklerine çıktığımda restoranlardan küçük kekik poşetlerini çalıp ceplerime kouyuyorum. elimi cebimi her attığımda alıp kokluyorum. tarçın ve kekik, ah...

pekala, şimdi bir bahar şarkısı ekleyelim: Kardeş Türküler - Gülüşün Gülden Güzel
bu şarkı her bahar dinlediğim listebaşı şarkılarımdandır ve feryal Öney'in müthiş sesi beni kış uykusundan uyandırır. çok sesliliğin aynı ritimle aynı güzelliği örselemesi, ona yeniden hep yeniden şekil vermesi çok şaşırtıcı. Kardeşlerim benim, müthişsiniz.

İstanbul'un en tatlı, en içkin vaktidir. şöyle tabanı ince bir çift ayakabı, içi boş küçük bir çantayla parkların, denizin olduğu yerlerde, aşiyan taraflarında, üsküdar sahil boylarında, cihangir sokaklarında ince ince yürüyeceksin. derken nisan yağmurları başlayacak. ama onu sonra yazacağım, nisan yağmurları... neydi o mısra unuttum; baharın yakasındaki çiçek nisan... gibi...

cemrelerin havaya suya toprağa düşme vakitlerinde, insana da bir şey düşüyor, bir şey değiyor, hatta içine nüfuz ediyor olmalı. içerimden çığ gibi patlayan coşkunluk hissini bir aşkta bir de bahar aylarında yaşıyorum. ve korkuyorum; yaşam çok güzel tanrım, çok güzel bahar. ve çok güzel, "badem çiçekleri, korkma!" hatırlıyorum -12 mart-

d..f..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder