9 Şubat 2011 Çarşamba

Paris Sıkıntısı'ndan...

bir kitap listesi yapmıştım bir iki yıl evvel. ortalama 150 kitaptan oluşuyor. tabi okuduklarım, listeye yeni eklenenler sayesinde bu sayı ortalama aynı kalıyor. bazı kitaplar var listede, bir türlü ulaşamıyorum, gözümde büyütüyorum, hatta rüyalarıma bile giriyorlar. herneyse...

paris sıkıntısı, Baudelaire...

-biliyor musunuz, Baudelaire ismini bir türlü telaffuz edemiyorum, Tansu Çiller'in "halisünasyon" kelimesini telaffuz edememesine benziyor.-

bir kaç güzel cümleyi paylaşmak istedim sizlerle.

"...pembe, kırmızı, mavi camlar? sihirli camlar, cennet camları? ne kadar düşüncesizsiniz! yoksul semtlerde dolaşmaya kalıyorsunuz, ama yaşamı güzel gösterecek camlarınız bile yok!"

"hele şükür! insan yüzünün zulmünden kurtuldum, yalnız kendi kendimden çekeceğim artık!"

"bir sanattır kalabalığın tadını çıkarmak" bu cümle çok hoşuma gitti. bir yukardakiyle çelişiyor gibi görünse de, değil; ikisi çok farklı şeyler. hele şu cümle, yalnızlığımı kalabalık içinde yitirmek isteyişimi anlatıyor.

"yalnızlığını kalabalıkla doldurmayı bilmeyen kişi telaşlı bir kalabalık içinde yalnız olmasını da bilmez."

"yoksulun gözünde zenginin sevincinin yansıması her zaman ilginç bir şeydir."

"ekmeğin 'pasta' diye adlandırıldığı, tam bir kardeş kavgası doğuracak kadar ender bir katık olduğu görkemli bir ülke varmış demek!"

"yoksulun oyuncağı" hikaseinde çok güzel bir son cümlesi: biri zengin bir fakir çocuk, aralarında bir şatonun bahçe parmaklıkları... "ve iki çocuk, beyazlığı birbirine eşit dişlerle, kardeşçe gülüyordu birbirine."

"şaşırtma hazzı, şaşırma hazzından sonra en büyük hazdır."

"en korkunç acılar, sessiz acılardır"..................................

"tutkuyla severim gizemi çünkü hep 'çözme' umudunu taşırım" anladınız mı, gizeme olan tutkunuzu? merak, insan ruhunun mihengi, değirmen taşını döndüren güç...

"bana da hep bulunmadığım yerde rahat ederim gibi gelir, ruhumla durmadan tartıştığım bir sorundur bu göç sorunu." değil mi? hep bir gitmek arzusu, içimizi deşen bir yol çağrısı... huzursuzların, rahatı aradığı yer, olduğu yer değildir asla. aranan huzur, topraktadır.

"ancak eşit olduğunu kanıtlayan kişi, eşittir bir başkasına, özgürlüğü ancak onu kazanan hak eder." bir hikayede geçmektedir bu cümle. özgürlüğü hak etmek için eşitliği kanıtlamak, mücadele etmek...

Paris Sıkıntısı - Charles Pierre Baudelaire
adam yayınları


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder