15 Ekim 2009 Perşembe

saklama kabı, saklama kabı





















çok mu yazıyorum onu ne! ama beni çok şaşırtan başka şeyler olmuyor hayatımın içinde bu kadar...

baktım evi bir koku sardı, biraz sonra gel kestane yiyelim dedi kapıdan. ana! kestane haşlamış :) gittim ki çaydanlığın altına kestaneleri doldurup haşlamış, sanki onca tava tencere vs dururken... sonra düşündüm, bunda yadırganacak bir şey yok. çünkü o çok sevdiği patates haşlamasını her gün bir öğün yer ve patatesi haşlamak için de en büyük boy cezveyi kullanır. yoğurt kutusu biriktirme hastalığına yakalanan anne semptomlarını da çoktan aştım. bu sonraki, çok sonraki bir aşama. çünkü yoğurtlardan sonra malumunuz dondurma kutuları çıktı, daha sağlam ve güzel yoğurt kutularından. ben de seviyorum onları, annemden fırsat buldukça biriktiriyordum bu yaz. ama annemin kavanoz, yoğurt vs biriktirdiği gereksiz kaplardan benim çok gerekli kaplarıma yer kalmayınca bir tercihte bulunmak zorunda kaldım. mutfağın ana kraliçesi hala o :) ben de dondurma kaplarının üzerindeki güzel resimlerle onu kandırıp yoğurt kaplarının dondurma kaplarından çok daha kullanışlı ve şık durduğuna inandırmaya çalıştım. hatta bir ara reklamcı yanımı kullanıp kapların dondurma saklamak için yapıldığından içine konan yiyecekleri soğukta muhafaza edebileceği yalanına kadar gitti aklım. sonra düşündüm ki annem tüm buzdolabını bu kaplarla doldurabilir :o suyu dondurma kaplarında içmek istemem. nihayetinde annem bana inandı ve benim yoğurt kaplarımı da saklamaya karar verdi :S yani yoğurt kapları gene kaldı :( ben de yoğurt kaplarını karalama kampanyasına girişip içinde beklettiği yiyecekleri çürüttüğünü söyledim. ama annem o kadar inatçı çıktı ki, yiyeceğin bozulmadığını ispatlamak için onu karşımızda yedi :o annem çok daha iyi bir reklamcı, çünkü kendi yalanına inanıyor ve onu ölümüne savunuyor :))

bu kap mevzusuna bakıp sakın evimizde saklama kapları olmadığını düşünmeyin. o kapların dokuz doğuranından bile var :) en büyüğüne 40 kiloluk diyarbakır karpuzu dilimleyip sığdırabiliyorken en küçüğüne de gıdalardan ayıkladığınız bakterileri yakalayıp hapsedebiliyorsunuz :p var yani var, saklama kaplarının her boyundan var. ama biz daha, daha dahaa fazlasını istiyoruz. her bulduğumuz zıkkımı bi saklama ihtiyacına giriştiğimizden mutfak kaplarla dolu. ayol meğer içimdeki o büyük sıkıntı, beynimi ve düşüncelerimi, ve dahi ruhumu daraltan yegane şey bu saklama kaplarıymış. saklama kapları kafamın içine saklanmışlar ve bende derin izler bırakmışlar. sizinle paylaşınca bi an öyle bir rahatladım ki, sanki tüm saklama kaplarında sakladığımız o korkunç sırlarımız kapaklarını açtı ve her şey ortaya döküldü. saklama kabı ismini de çokça kullanıp anlamını yitirmesine çalışıyorum, saklama kabı, saklama kabı, saklama kabı, saklaamaaaaa kaabııııı ... vallahi oluyor ha :)

reklamlar hakkında birşeyler yazmak istiyorum ama klavyem yoruldu. -mola-

d..f..

-saklama kabını cümle içinde kullanalım, saklama kabını daha iyi anlamak için onunla empati kuralım:

- sizin hiç saklama kabınız oldu mu? bizim bir kez oldu annem çıldırdı.
- sen gidersen dışarda kalır bu kent, tüm saklama kapları peşinden gelir
- ben bugün yolda saklama kabı gördüm, bizim saklama kabımız var hem de istemeyeceğiniz kadar, babam bana saklama kabı aldı hala ondan kurtulamıyorum, sakla/ma kabı gelir zamanı, saklama kabında kap saklayanlardan mısınız? -

4 yorum:

  1. Saklama kaplarının dokuz doğuranı :)))))))
    Analı kızlı siz çok tatlısınız.

    Bir ara bende çok biriktirirdim ama benim derdim başkaydı çöpe atmazdım doğada geç yok oluyor diye, evdekiler deli oluyordu ve ben onlardan saklayacağım diye akla karayı seçiyordum boncuk kutusu yapacağım diye kandırmaya başlamıştım, neyseki geridönüşüm kutuları çıktı ve ben çok rahatladım.

    Bide fatmacım şu resimdeki saklama kaplarının küçük olanına salça konurdu demi niye konmasın ki?
    Ah aval aklım ahhh :)

    YanıtlaSil
  2. aslında sen salça mevzunu yazmayı çok istiyorum ama bir yanım da onu devlet sırrı gibi saklamak istiyor, ayol gene saklamak dedim :)) izin alsam salçayı bana yazdırırlar mı sahipleri :))

    YanıtlaSil
  3. Ben derim ki bu bolulu hasan usta mevzusu gibi aramızda sır olarak kalsın antodakiler blog sitende bunu okurlarsa dillerinden kurtulamam. yapma etme :))

    YanıtlaSil
  4. hımm üstü kapalı bir tehdit ha :)) tamam, susicim, bolulu hasan usta yı ve salçayı bir mutabakatla tarihe gömelim kuzum.

    YanıtlaSil