Bir Sümüklü Böceğin Yol Haritası

17 Mart 2010 Çarşamba

günün özlemi

Gönderen Fatma Sancak zaman: 14:06

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa

Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom)

çevreyi gezelim

e-skop - gözdem, haber kuşum
tdk - dil hayattır
şiir.gen - umut kapımdır, her gece açarım
saatli maarif takvimi - zaman oyunları
kitapyurdu - benim yurdum
idefix - her şey var!
ekmek sepetim - un, koku, sıcak :)

Unutuş


Yum gözlerini, 
yitir kendini karanlıkta
gözkapaklarının 
kırmızı yaprakları altında.
 
Gömül vızıldayan sesin
düşen sesin halkalarına
ve uzaklarda yankılan
dilsiz bir çağlayan gibi,
davulların çalındığı yerde.
 
Bırak kendini karanlığa,
kendi etine gömül,
kendi yüreğine;
kemik, o mor şimşek,
kamaştırsın gözlerini, 
kör etsin,
mavi göğsünü göstersin 
akşam ışığı
körfezler ve gölgeli 
koyaklar arasında.
 
O sıvı karanlığında uykunun
ıslat çıplaklığını;
kıyıya kimbilir kimin bıraktığı
gövdeni, 
o köpük danteli unut.
Sonsuz kadın, 
yitir kendini
kendi benliğinin sonsuzluğunda,
bir başka denizle buluşan 
bir deniz gibi
unut kendini, 
beni unut.
 
Dudaklar, öpüşler, 
aşk, her şey yeniden doğar
o ölümsüz, 
o yalın unutuşta:
gecenin kızlarıdır yıldızlar.

O.Paz

Blog Arşivi

► 2018 (2)
- ► Kasım 2018 (2)

► 2017 (2)
- ► Ekim 2017 (1)
- ► Nisan 2017 (1)

► 2016 (2)
- ► Aralık 2016 (1)
- ► Eylül 2016 (1)

► 2015 (7)
- ► Aralık 2015 (2)
- ► Eylül 2015 (2)
- ► Nisan 2015 (1)
- ► Şubat 2015 (1)
- ► Ocak 2015 (1)

► 2014 (11)
- ► Aralık 2014 (3)
- ► Ekim 2014 (2)
- ► Temmuz 2014 (4)
- ► Mayıs 2014 (2)

► 2013 (12)
- ► Kasım 2013 (2)
- ► Eylül 2013 (2)
- ► Ağustos 2013 (3)
- ► Haziran 2013 (2)
- ► Mayıs 2013 (1)
- ► Nisan 2013 (1)
- ► Şubat 2013 (1)

► 2012 (41)
- ► Aralık 2012 (1)
- ► Kasım 2012 (3)
- ► Ekim 2012 (1)
- ► Eylül 2012 (3)
- ► Ağustos 2012 (3)
- ► Temmuz 2012 (3)
- ► Haziran 2012 (3)
- ► Mayıs 2012 (3)
- ► Nisan 2012 (3)
- ► Mart 2012 (5)
- ► Şubat 2012 (7)
- ► Ocak 2012 (6)

► 2011 (84)
- ► Aralık 2011 (6)
- ► Kasım 2011 (8)
- ► Ekim 2011 (5)
- ► Eylül 2011 (4)
- ► Ağustos 2011 (6)
- ► Temmuz 2011 (8)
- ► Haziran 2011 (13)
- ► Mayıs 2011 (10)
- ► Nisan 2011 (5)
- ► Mart 2011 (11)
- ► Şubat 2011 (6)
- ► Ocak 2011 (2)

▼ 2010 (114)
- ► Aralık 2010 (4)
- ► Kasım 2010 (1)
- ► Ekim 2010 (11)
- ► Eylül 2010 (9)
- ► Ağustos 2010 (8)
- ► Temmuz 2010 (16)
- ► Haziran 2010 (6)
- ► Mayıs 2010 (4)
- ► Nisan 2010 (13)
- ▼ Mart 2010 (17)
- ► Şubat 2010 (6)
- ► Ocak 2010 (19)

► 2009 (67)
- ► Aralık 2009 (11)
- ► Kasım 2009 (7)
- ► Ekim 2009 (17)
- ► Eylül 2009 (23)
- ► Ağustos 2009 (7)
- ► Temmuz 2009 (2)

Griyiz

Fatma Sancak: okur, dinler, bakar, anlamaya çalışır.

Profilimin tamamını görüntüle

Bizimkiler

Etiketler

beklemek evren ferid edgü (...) acı adam hurst aşk cumartesi duvar kuyu leonard cohen octavio paz ritim ruhum ses söz tezer özlü şiddet Akgün Akova Charles Pierre Baudelaire Deli Şarkısı Flamenko Joaquin Cortes Minoo Javan Niyazi Dayı Orhan Veli Paris Sıkıntısı Pavese Pera Müzesi Sevda kuşun kanadında Taş Uykusu The Cardigans ahmet insel ahmet telli alanis morisette albert camus ali nesin araf ateş ağaç bafa gölü bataklık baudrilard bay kuntz big bang bir daha aşk borges bukowski cemil meriç cover değirmen dhafer youssef ekmekçikız eksen esinti esperanza fernandez fatima spar furuğ ferruhzad gece guguk kuşu göç hakkari'de bir mevsim hamsun hamunçara hayal hegel huzur ikiyüzlü okur incir ağacı isyan jacques brel kabus kadavra karadeniz kekik koku koma amed - amediye kule kurban kusursuzluk köprü körler köy latmos leke lovefool makber medya monet mutluluk nihat behram nina simone pablo neruda paco pena pencere pia robespierre saat sabri akça saklama kabı sanat komplosu schopenhauer selenes otel sevmek simüslasyon suzanne sylvia plath sümük süt sırdaş tarçın tekel işçileri tutku türkan ildeniz un uninvidet uçurum vaat varyasyon veli sapaz yalnızlık yanmak yaprak sayar yemek sanatı yeni türkü zap suyu çocukluğum ölüm ön yargı örtünmek İstanbul Şükrü Erbaş

en çok okunan yazılar

pelin batu ve kabak dolması varyasyonları

aslında buraya magazin tarzı şeyler almak niyetinde değilim ama sadece ve sadece bu sözlük entry sini girmekiçin şeyettim efendim. ülkemizin...
Karadeniz İsyanda!

elmalar şimdilik kızarabilir, armutlar dalında ballanabilir. gürgen, isriç, pelit, kızılağaç, meşe ve kestane ağaçları henüz ayakta dimdik...
çamurdan bilyeler

her insanın derinlerde bir yerinde çocukluk oyuncaklarını sakladığı bir odası vardır. plastiklerin, kağıtların, camların henüz girmediği kır...
baharın korkunç güzelliği

:) ve korku... efendim, sabah iş yolu güzergâhımda kulağımda müzikle ilerlerken... kokular ve isimler... üzerlerinden geçen ağır kış, onlar...

Geçen haftadaki sayfa görünümleri

blogdaki tüm yazılar fatma Sancak'a aittir. (alıntılar belirtilmiştir). Basit teması. Blogger tarafından desteklenmektedir.