iki kapı,
iki yapı arasındaki adaletsiz mesafe!
ez beni ve göm gülüşünün kadife rengine.
iki muhteşem inşa
saç ve el,
tanrının uyumdaki seçkin zarafeti.
beni körlüğümden bağışla,
içini sezişimden yargıla
ve heyecan sağanağına as yeniden.
çarpan kalbim
çarpan kalbindir.
fışkırmak için siretine
duvarını yumruklayan atışlar...
öp üstünü toprağımın, göğümün,
kuşlarımı sözünle buğula,
inatlarımı talan eyle,
duruşlarımı, bekleyişlerimi ziyan eyle.
ah ve ey..!
yol beni yerken dişlerimden
ağaçlarım döküldü tek tek,
gururlandım yaşamdan
ve bir güz şarkısı okudum:
ah ve ey..!
sana seslenişim
kendimi aşağıya bırakmaktır bu uçurumdan.
ah ve ey..!
kule ve kuyunun arasında
gittikçe uzayan zaman
bana yol gösteriyor hala
varlığın özüne saklanmış
o sarmaşıktan.
ah ve eyy..!
öp ve uyandır beni
bu tatlı yaşamdan.
d..f..
-mutluluk nakartıma-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder