20 Ocak 2010 Çarşamba

eksenin genişliği ve yalnızlık




kayıt altına alamıyorum düşüncelerimi
yörüngesiz, uçarı...

"bir öpüş kadar ölçüsüz" -neruda- der gibi şairin..
...

"Sanıyorum, şiirimin temeli yalnızca
yalnızlıkta değil, fakat bir bedendedir de
ve ondan sonra başka bir bedende daha,
yeryüzünün bütün öpüşleriyle
ve ayın tekmil teninin altında." -neruda- ya da...

gün gün anlıyorum, yaşamak tuhaf bir karmaşa kendi bütünlüğünde. ekseni yok. ne bir aşk bir ruha ne de bir güruha... toplumsal travmaların acıtan seyrinden bir kuytu aramak, biriktirdiğin kesikleri koynuna saklayacağın. "en büyük mutsuzluk yalnızlıktır" -cesare- sözünü tanrıyla ilişkilendirmeden günlük yaşamdan içimize çektiğimiz duygularla karşılamak istedim. bu büyük mutsuzluğun en şiddetli karşılığı aşkın gücü olsa gerek. şiddetli bir karşılık bulma, yalnızlığı aşkın içine alıp eritme çabası. aşkta yalnızlık yok mudur? buradan yine insanın eksenine yöneliyorum. kendi ekseni ve dünya ekseni ufku açarsak...

bugün anladım ki kendi eksen ile dünya ekseni yok, insan zamanda ilerledikçe ekseni açılıyor. insanın hiçbir zaman kendi ekseni olduğu bir dönemi yok. sadece o bir eksenin darlığı var. ve o darlığın içinde bile kendi ekseni yok. zaman ve yalnızlık doğru orantılı bir ilişkide.

orada gözlerim dolduğunda aşkı hissettim, yalnızlığımı ve kalabalığın iri gücünü. hepsi ayrıydı birbirinden ve hepsi kendi başına çok anlamlıydı. aslında içinden çıkamadığım soru aşıkken yalnızlığını kaybettiğinde gerçekten mutlu oluyor musun? cevabım hayır. cesare tanrıyı/tanrısızlığı anlamlandırmak için kurmuş bu cümleyi. ben mutluluk ve tanrıyı bir hesaplaşma halinde kurmak istemiyorum. tanrı değil insan eli var tüm yaşam alanlarında. bu irade ve tercihtir.

mutluluğun hamuruna inanmıyorum. bunun karamsarlıkla ilgisi yok. mutluluk çok fazla uçucu ve hafızasız bir oyun. ben huzura inanıyorum. kalp-vicdan rahatlığına. sükunete inanıyorum. yalnızlığın mutsuzluk değil ama huzur getirdiğine inanıyorum. huzuru mutluluktan yeğ tutuyorum ve kalıcı buluyorum, karakterli buluyorum. huzuru mutluluktan çok seviyorum. çünkü çok doğal bir duygu, acı içinde de huzuru bulabilirsiniz ama mutluluk çok keskindir. bu sebeple yalnızlığı da çok seviyorum. insanın kendini keşfetme yeri yalnızlığıdır. en yalın hali yani, en çıplak ve insan hali. huzuru en kolay ve teklifsiz bulduğu yer yalnızlık...

özetlersek... insanın yaşam evrelerinde birden fazla ekseni yoktur. zamanla paralel genişler eksen. kalbin evreni model alıp dışa genişlediği gibi, ruhla dışa doğru genişler. aşk ise eksene en hızlı genişleme imknını sağlayan boyuttur.

yalnızlık mutsuzluk değil, huzur üretir.

d..f..

1 yorum:

  1. Biliyor musunuz uzun süredir ben de sizin gibi düşünüyordum.Önemli olan huzurlu olmaktı.Ama insan kendini dinlemekten, huzurlu olmaktan, kendinle yaşamaktan da bıkıyor..Şimdilerde düşüncelerim değişti, her birimizin diğer bir insana verebileceği, ona yaşama dair bir renk katacağı, konusunda misyoner olduğuna inandım..insan huzur adına yalnızlığa değil diğer yalnızın hayatına zenginlik katacağı günlere kollarını açmalı..

    YanıtlaSil