21 Ocak 2010 Perşembe

sözlerin değişen yüzü




keskin aşk sözcükleri kuramıyorum eskisi gibi. bir ucu aşka bir ucu ölüme bağlı olan, üçüncü seçeneğin sözde olmadığı... "yalancı şairler"dir bunlar. bunu söylemiştim bir yerde, şiirde bağırıp ağlayan, uçuk cümleler kuran aşk şiirlerini hor görmüştüm ve şairlerini yermiştim. "küçük şiir" yazıyorlar demiştim. şiir yalan değildir, ütopya da değildir. bunu ben de yaptım bir dönem. saçma sapan bir hınç bu! hınç derken de o yüz yüze aşkın hırpalayan ve "ben" olmaktan götüren halidir o hınç. ne yapsan kendine yaranamazsın, kendin silik bir varlıktır burada ve varolmak için hınç içindedir bir kişiye karşı.

keskin aşk cümleleri kurmadığım/kuramadığım bugün, aşkı gündelik ama içkin kelimelerle acıtmadan yazmak daha rahatlatıcı.

"yüzünü özledim" demek gibi, "sahih" kelimelerden.

bugün en güzel şiirim iki kelime:

"yüzünü özledim"

d..f..

-yüzüne göç ediyorum, duyuyor musun?-

1 yorum: