8 Kasım 2009 Pazar

gece vardiyası


çocukluk kabuslarım vardı. iri gövdeli eşyalar, gücümün yetmesi ihtimal dahilinde olmayan şeyerdi, benden istenen rüyalarımda. öyle bir psikoloji yaratırdı ki üzerimde bağırarak uyanırdım. sonra o rüyanın nesinden korkup ağladığımı düşünürdüm. hiç bulamadım. hala çok büyük eşyalardan ve yapılardan korkarım. sarılıp, belini kavrayamayacağım şeyler benim olmayacak şeylerdi çünkü bunu bu gece anladım. bir çeşit yükseklik korkusu bu, umutsuzluğun yüksekliği...

tanrı çok tuhaf. ona bazen 'neden' diye sorduğumda bana genişleyen evreni gösteriyor. cevabın orada diyor. kalp evren gibi genişliyor zamanda. sığmazlığa kendi çaresi açılımı var. ben sadece onu mecburi taşıyan bir yarayım. iyileştikçe ruhunda yeni yaralar açılan kocaman bir gedik kalbim.

bu gece bugüne gelen yaşamımın en zor dönemini yeniden yaşamış gibi oldum. öylece geçti içimden. duymaktan en çok korktuğum şey, işte o kabus gibi hala seviyor olma ihtimaliydi. çünkü unutmayı hep şüpheyle karşıladım. kendime sormaya korktum.

benim kabusumdu o aşk. kalbimde kocaman bir eşya gibiydi, sarılıp sahiplenemediğim. zaten hiç benim olmadı da. bazen yüzü rüyama girince o kabus gibi korkarak uyanıyorum. hep nedenini merak etmiştim bildiğim halde. ne cevap verirdi aceba? bu acıyı yaşatmış olmanın sebebi neydi? bu çok kanlı bir savaştı, sürekli kalbi öldürüp sağalttıkça yeniden iç kanamayla sökün eden... bir gelgit heyulası... bunu bana neden yaptın?

şimdi sorumun içinde başka anlamlar da var. çünkü sorumu tanrıya soruyorum artık. ve o bana evreni işaret ediyor. bunu hep söylemişimdir 'güneşin içindeki enerji aşktır' diye. güneşin zamanı dünya zamanıyla eşdeğer değildir. aşkla dönen bir pervane, yandıkça harı artan... işte bu yüzden diyor tanrı. sen yandıkça içinde yeni yaşam alanları kuruyorsun. yeni insanlar doğuruyorsun aşkın sıcaklığıyla. bu aşkın devasalığı, kapsamı...

birgün pişmanlık duyar mıyım bilmiyorum? ama hiçbir yaşanmışlığı ruhumdan tecrid edemiyorum. onlarla bütünüm. ve onun doyumsuzluğu benim aşka doyumsuzluğum gibi.

çektiğim acının sefasını sürüyor ruhum bugün. yaşamı tanıyarak...

d..f..

- 'de ki' tanrı herkesin öz sevgilisi -
- teşekkürlerimi bırakıyorum es es ;)

1 yorum:

  1. "benim kabusumdu o aşk. kalbimde kocaman bir eşya gibiydi, sarılıp sahiplenemediğim. zaten hiç benim olmadı da. bazen yüzü rüyama girince o kabus gibi korkarak uyanıyorum. "
    teşekkürler...

    YanıtlaSil