18 Ağustos 2012 Cumartesi

başka bahar yok

mevsimleri kıştan ibaret sanıyorum.
avuntumun bu beyaz örtüleri.
kimsenin başka baharı yok.
en sevdiği mevsimde ölüyor insan,
istekleri çeyiz yapıp
bir tabuta doldurarak.
***

suskunluğuyla sözümü kesiyor.
ağzına yalvarıyorum
konuş benimle.
bildiğim tüm kısa cümleleri susuyor.
göle dolmamı bekliyor gibi.
yarım kalmışlığı anlamalıyım
fazlası olmayacak çünkü.

benim birçok yazım var
kış kokar hepsi.
bildiğim hayatlar hep üç kişilikti.
kaçıp sığındığım bu küçük oda
beni evrene sığdırdı.

***
bir yağmura yetişmenin telaşı gökte.
beklenen hayata...

hiç olmadığın kadar çoksun yanımda
ellerimi kenetlemiş oturuyorum
avucumdaki çizgiler biribirine değiyor.
bir yaşamın damarları
yollarını ayırıyor defalarca.
alnımda kaşların beliriyor.

bir rüzgarda,
yıllar önce söylediği sözü duyuyorum.
kulağıma değdiriyor dudaklarını.

eşyalara dokunuyorum.
doğum lekesi yok hiçbirinin.
beni bir güneşle hayata batıran
ruhumda ol lekesi.
öl derken dili sürçmüş gibi.
korktum, hep korkuyorum.
ateşböceği hali kalbimin,
ayın karanlık yüzüne uçuş hevesi.

bu yersizlik,
yanarak çıktığım bu karın ağrısı,
hep kuzeye gitsem geçecek gibi.
aç örtümü,
bak içimden
bir yanılgı ağıyım kaskatı.
sevemeyişim kendimi
senin yüzünden.
***

ibrahimsiz ateş ve kurban
nuhsuz fırtına
yusufsuz kuyu
süleymansız dil
meryemsiz isa...
kısa yolculuğu uzun bir manayla anlatan.

çok duydum, rüyamda inleyen duvarlar vardı.
kuzuların beyaz tazeliğine sızan çirkinliği...
konuşmalardan duydum,
gökte biriken kötülüğü.
yusufun yüzünü öptüm.
gözlerimi kapadım.

soluyor dünya bir kırmızıda
ve kainat içimize kapanıyor.
***

şahitsiniz,
sabahın bekareti
her gün bir isa yüzü...

ve sen bana de ki;
yüzümü suskunluğunla kapat!
de ki, ben kainata kapanayım içinden.

d..f..

resim; j.m. william turner

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder