bir mart sabahı
badem çiçekleriyle
doğduğum güne uzandım.
köprüler, martılar
mavi kadar dalgındı.
bir nisan çarşambası
beklerken ıslandım.
ağaç kovuklarında böcek
kıpırtıları
su küpesi, gölgede uyandı.
aklım kaçtı kaç kere
aynalarda bir bahar
tutulması
her şey mi güzel görünür,
inatçı kadınlarla ağladım.
bir mayıs gecesi uyandım.
yatağımda sarhoş sarmaşık
çırılçıplak rüyalar
dökülüyor
gök çivilenmiş laciverde
ıhlamurlar uyanmış
perdeler baygın.
ıhlamur,
güzelleştiğim ayet.
özüne taşındığım ağaç,
yanıma aynamı, tarağımı
alarak.
gümüş yaprakları altında
ruhumu kaldırımlara
yatırarak.
delirirken
ıhlamur köküne
bir şey doğurdum
kokusu anneme benzeyen.
bir ağaç nerede olursa olsun
kaderinde rüzgar ve kuşlar
vardır.
bizim gibi…
biz elmaya bakınca
havva’yı görüyoruz,
ağaca bakınca tohumu.
bu yüzden
incitmemek için mürekkebi
bütün ademlerden boşandım.
d..f..
-uyutma!-
resim: albert herter - the garden of hesperides
-uyutma!-
resim: albert herter - the garden of hesperides
Yuregine saglik.
YanıtlaSil