5 Ağustos 2010 Perşembe

lüzucet mevsim sayıklaması

fabrikada çalışan ağabeyim, akşam beni yanına çağırıp "n'olacak bu gidişat, askerin yaptıklarını görüyor musun? vatanı satıyor bunlar. iş yerinde bir arkadaş var chp li, ona anlatıyorum, dinlememek için kaçıyor. geçen gün ona bir taraf gazetesi götürdüm, oku dedim!" diyor. sonra demokrat partili vekili kürsüden indirip yumruklayan dedemden bahsediyor.

söyleyecek söz mü kaldı?
***

kendimi, kirlenip azalmış suda çırpınan bir balık gibi hissediyorum. benzetme edatlarından nefret ediyorum. "gibi" değilim, ta kendisiyim!

tanrım birazcık daha umut ver, bu kadarıyla yaşanmıyor.
***

ne zaman çok kirlendiğimi hissetsem ruhumu onaran parçaları hatırlarım. ninemi... tek gözü görmeyen, aksi bir ihtiyardı. bir yazmasını döndürüp başının üzerinden, diğerini de çenesinin altından, düğüm yapardı. çenesinde beyaz kalın kılları ziftle alan... aynı zifti ayak topuğundaki çatlaklarına sağaltmak için süren... köy evlerinin kalın taş duvarları gibi garip bir sağlamlıkla dünyada duran... nereden geldi bizim bu naifliğimiz?
***

çoban yıldızını seyrediyorum. hiçbir şey gölge düşüremiyor güzelliğine, yanından geçen uçaklar bile. tanrım! ne yaptık dünyaya böyle?
***

lüzucet bir mevsimin koynunda sayıklıyorum.

ismim gıcırdıyor
söylendikçe azalıyor yoldan.
azap kuşu rüyama kondukça
her gün erimiş bir güne dönüyorum.
erimiş, tozunu yutmuş bir güne.
kara delik ruh
açlığını hacimsizliğinde sorguluyor.
içine çektiği günler
beyazını, ışığını yitiriyor.

size de oluyor mu?
sizi bulanlar
sizden kaçıyor mu?

ruh çatlıyor
sertleşiyor
ufalanıyor sonra.
***

buharlaşan ufukta
kaybolan at...

hatırla!
sırtımda toynakların...
o resim,
kürek kemiklerinin arasında sakladığın
yorgun şelale...
sen bir ölü değilsin,
uzatıyorum elimi
bana sıcak ver.

d..f..

- youtube da, fizy de bulamadım. bulabilirseniz "Farid Farjad - Bekhatereh Tou" anroozha-3 albümünün 8. parçası...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder