4 Şubat 2012 Cumartesi

Parmaklar




Parmakların üzüntüsü
Cep sürgünü…
Bir incecik ve zarif
Bir incecik
Kirlenmiş sızı.
Harflerin öğüttüğü
Yoğurduğu…
İçimizde
Elleri derin’in ve gizin.
Dokun ve kirlen
Dokun ve kirlet
Büyüsüne yaşamın
Büyüsünü yaşamın.
İçinde erittiği sıcağı
Ve büyüttüğü soğuğu
Cam fanus içinde
Beneklenen ve solan parmakların…
Akıl edemezdi,
Kalp hatırlatıp durmasaydı.
Dokunmak
Ellerin erdemiydi
İyiliğe ve berraklığa…
Saydamlığı, keşfin huzuru
Ve güveni, dokunmak…
Her dokunduğundan bir iz almak üzerine
Ellerin biriktirdiği damarlar.
Çizgiler, biriken dokunuşlar.
Bana kaderini anlatan
Senin ve bizim ve bizim olmak istemeyenlerin.
Ve sözler dokunulmazdır
Ellerin güçsüzlüğüdür
Uzanamayışıdır.

Şimdi
Pencerenin manzarasına dokunuyorum
Güneşin kırıldığı denize.
Parmaklarım ağlıyor
Berraklığa
Huzura
Ve
Aşka…
Neye dokunduğunu bilmeden.

d..f..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder